İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde Robotik Kolorektal Cerrahi Operasyonları Başarılı Sonuçlar Veriyor
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde, 2017 yılından bu yana uygulanan robotik kolorektal cerrahi operasyonlarında başarılı sonuçlar elde ediliyor.
Üniversiteden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Murat Dilmener Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Süleyman Demiryas, hastalara robotik cerrahi imkanını sunduklarını belirtti.
Kolorektal kanserin dünyada en sık görülen 3’üncü kanser türü olduğunu, tümörün bağırsak duvarındaki derinliği ve lenf bezleri yayılımına ek komşu organ, karın zarı (periton) ve uzak organ metastazları üst düzey radyolojik ve nükleer tıp incelemeleriyle evrelendirdiklerini aktaran Demiryas, maliyeti çok yüksek olan robotik cerrahinin devlet kurumlarında ulaşılabilmesinin çok büyük bir avantaj olduğunu kaydetti.
Demiryas, robotik cerrahiyle ameliyatların küçük kesilerden yapıldığına, bu sayede taburculuk durumunun kısa sürede sağlandığına dikkati çekerek, kolon kanseri olan 65 yaşındaki Latife Olgun’un kalın bağırsağının büyük bir kısmının alındığını, daha sonra “robotik subtotal kolektomi” ismini verdikleri bir ameliyatı gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Hastanın kolonoskopi sonucunda kalın bağırsağında tıkayıcı polip belirlenip hastanelerine sevk edildiğini belirten Demiryas, kolonoskopide yaklaşık bir metre uzağında ikinci bir büyük polip odağı daha saptadıklarını vurguladı.
Demiryas, bu nedenle kalın bağırsağının büyük bir kısmının ameliyatla alındığını aktararak, “Kolonoskopi işleminin robotik kolorektal cerrahide hibrit yani ameliyat esnasında yapılması da çok kıymetlidir. Bu ameliyatta da kullandık. Günümüzde de tercih ettiğimiz bir yöntem. Dünyanın gelişmiş kolorektal cerrahi merkezlerinde de bu şekilde uygulanmakta. Latife Hanım ameliyat sonrası kısa sürede hastaneden taburcu oldu ve sağlığına kavuştu.” ifadelerini kullandı.
Kolon kanserlerinin günümüzde en sık görülen türünün adenokanserler olduğunun altını çizen Demiryas, şunları kaydetti:
“Özellikle hastalarımızda dışkılama alışkanlıklarının değişimi önemlidir. Yeni başlayan ishal, daha önceden olmayan kabızlık atakları, ‘tenesmus’ dediğimiz dışkılama sonrası dışkılama hissinin devamı gibi şikayetlerinin olması, dışkılarında kırmızı kanama, bazı tümörlerde siyah, zift gibi bir dışkılamanın olması dikkat edilmesi gereken uyarıcılardır. Bu şikayetleri olan hastalar mutlaka araştırılmalıdır. Muayene (karın ve rektal muayene), kan sayımı, gaitada gizli kan araştırılması, kolonoskopi yapılması tarama testleri olarak gereklidir. Kolonoskopi esnasında polipler saptanırsa ve alınabiliyorsa alınmalıdır. Alınamıyorsa biyopsi alınır. Bu örnekler mutlaka patolojik olarak incelenmelidir. Biz, tarama testlerini 50 yaş sonrası her hastada öneriyoruz. Eğer risk teşkil eden bir genetik durum var ise tarama testlerine başlangıç yaşını erkene çekiyoruz.”
Latife Olgun ise robotik cerrahiyle ameliyatın mümkün olduğunu öğrenmesiyle tercihi bu yönde kullandığını, ameliyatının 9 saat sürdüğünü ve kısa sürede sağlığına kavuştuğunu belirtti.
Olgun, üniversite hastanelerinde böyle imkanların olmasının çok önemli olduğunu kaydetti.